Monday, December 19, 2005

24 Kasım'a...




Gün öğretmenler günü...
Şimdi olması gereken öğretmen maaşlarından,
bir öğretmenin hakettiği yaşam standardlarından ya da etrafta dolaşan ek ders zammı dedikodularından bahsetmek istemiyorum ben artık.
Bütün haber portallarında ya da öğretmen forumlarında bolca var bu haber ya da yazılardan...

Biraz olumlu bakmak gerek bugün...
Karşılıksız sevgi paylaşımlarından söz etmek gerek çünkü çocuklar bunu hakediyor...
Bir sürü kare var aklımda dönüp duran yazılmak için yarışıyorlar...
( bu İlkyar izlenimlerime benzedi. O projelerde de böyle olurdu.)

Önce Atatürk heykeline çelenk bırakıldı sonra hep beraber törenin yapılacağı salona yüründü. veee söylemek gerek biz öğretmenler için koskoca ana cadde kapatılmıştı...
Az şey mi bu??? Hakkını verelim.
Toplum değer veriyor bu mesleğe. Durup izledi halk geçişi...Yemin Töreni...
Sırayla sahneye çıkış ve içilen and...
Heyecan vericiydi.Bu arada o hengamede söyleyemedim...
Rehber Öğretmenim en büyük destek her zaman bugün de yanımdaydı.
Okulda kalmayı da tercih edebilirdi ama o havanın soğuğuna aldırmadan törene geldi.
Teşekkür ederim ne denir başka...
İyi ki varsınız...

Bu törende en çok etkileyen emekli öğretmenlere hizmet belgelerinin verildiği andı.
gruplar halinde sahneye davet edildiler ve birer çiçek ve belge sunuldu.
Bazılarının gözleri doldu.
Onlara bakınca gözlerim doldu, aklıma yıllardır biriktirdikleri anılar geldi.
Kimbilir neler yaşadılar, ne yaşamlar geldi geçti ellerinden...
İnsana garip geliyor, yıllarca verilen emek 2 dakikalık bir teşekkür ve alkışlamaya bile üşenen kalabalık karşısında onurlu ve yorgun duruşları...
Neyse...


Okula döndük... Son derse yetişmişiz. 6A ders... Sıraya geçip tek tek kutladılar...
bazıları uyanıklık yapıp sıranın sonuna tekrar geçmeyi de akıl etti. 5 defa öptüğüm oldu...
Hiç sıkılmadım bıkmadım...
Özeldi :)
Bağıra bağıra "Öğretmenim canım benimm..."
Söz tükenir orda..."
Susup dinlersin...

Çok ayrıntı var çok...
Daha ilk öğretmenler günüm, yazacak çok...
Öğle yemeğimiz odamızda uzun masada yendi... Hep beraber...

Öğleden sonra sınıf öğretmeni olduğum sınıftayım...
Ders konu hak getire... Konu öğretmenler günü...
Ders kaynayacak o kesin... Fazla yapacak birşey yok.
Biz de günün hakkını verdik... Hediyeleri açtık teker teker...
Şairim öğrencim şiirler okudu bize,
"Size yazdım" dedi ama gerçek mi karar veremedim. :)
Çok ısrar edince çocuklar açtık hediyeleri birkaçı hariç.
Bir paketten fanus çıktı.
Çocuklar "Öğretmenim balık koyun içine" dediler.
Ben de "Neden olmasın?" dedim.
O arada benim Şairim izin istedi dışarı çıkmak için.
Tuvalete gidecek sandım, iki dakika izin verdim.
Gitti dönmez, dönmez.. Ders zili çalacak nerdeyse, kapı çaldı, Şair sırılsıklam karşımızda.
Elinde de poşet içinde su içinde yüzüp duran bir balık...
O yağmurda eve gitmiş, akvaryumdan çıkarıp getirmiş...
Burda da söz biter...
Fanusa yerleştirdik.
Adı da 7B oldu...
Ona bakınca onları hatırlayım diye...
Onlar verdi ismini... neden olmasın...
7B şimdi keyifli yeni yerinde...
Foşur foşur yüzüyor...
Ama yolda bayağı çalkalandı otobüste eve dönerken.
Yağmur altında ıslandık ikimiz. Yağmur suyu fanustaki suya karıştı...
Vitamin yağmur suyu 7B'ye :)

Şimdi odam hediye paketleri, minik notlar, süslü zarflar içinde mektuplar ve çiçeklerde dolu...
Hiç toplamak da gelmiyor içimden...
Öyle kalsın olduğu gibi...
Gün bitti...

Doğru yerdeyim eminim...

0 Comments:

Post a Comment

<< Home

Web Site Counter
Verizon